SAFRA KESESİ ve SAFRA YOLLARI

Transcrição

SAFRA KESESİ ve SAFRA YOLLARI
SAFRA KESESİ ve SAFRA YOLLARI
Yrd. Doç. Dr. Zülfü ARIKANOĞLU
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi
Genel Cerrahi Anabilim Dalı
ANATOMİ
 Safra kesesi 8-10 cm uzunluğunda, hacmi ortalama 30-50 ml





olan armut biçiminde bir organdır.
Fundus, corpus, infindibulum (hartmann poşu) ve collum olmak
üzere 4 bölümü vardır.
Sistik kanal ile ana hepatik kanala bağlanır.
Sistik kanal 4 cm uzunluğunda olup içinde spiral tarzda mukoza
kıvrımları bulunur (Heister valvleri).
Safra kesesi sağ hepatik arterin bir dalı olan sistik arter ile
beslenir. Ancak bununla ilgili bir çok varyasyonlar vardır.
Sistik arter normalde sağ hepatik (% 90) arterden çıkar. Bazen
gastroduodenal arterden de çıkabilir. Yine iki adet sistik arter
olabilir. Bazen hepatik kanalın önünde geçerek safra kesesine
gidebilir. Bazende superior mezenterik arterden direk çıkabilir.
Ana Hepatik Safra Kanalı
 Sağ ve sol hepatik kanallarının birleşimi ile oluşur. Ortalama
uzunluğu 1-4 cm dir. Çapı yaklaşık 4 mm’dir. Vena portanın
önünde, hepatik arterin sağında bulunur.
 Sistik kanalla birleşerek KOLEDOK KANALI adını alır.
Koledok Kanalı
 Koledok kanalı ortalama 7-11 cm uzunluğunda,
5-10 mm çapındadır.
Kısımları:

Supraduodenal kısım (üst 1/3): 2 cm

Retroduodenal kısım (orta 1/3): 1,5 cm

Pankreatik kısım (alt 1/3): 3 cm

İntraduodenal kısım: 1,1 cm
 Koledok ile ana pankreas kanalının birleşmesi 3 farklı şekilde
olur:
1.
2.
3.
Duodenum duvarı dışında tek kanal olarak duodenuma geçer
(%70).
Duodenum duvarında kısa veya hiç olmayan ortak kanal ile tek
delikten girerler (%20).
Duodenuma ayrı ayrı girerler (%10).
 Koledoğu ampulla wateri düzeyinde oddi sifinkteri olarak
adlandırılan sirküler düz kas lifleri sarmalar.
****** safra kanallarının arteryal beslenmesi gastroduodenal ve sağ
hepatik arter dalları ile sağlanır (saat 3 ve 9 arterleri)
FİZYOLOJİ
 Kc sürekli olarak safra üreterek safra kanaliküllerinin içine




sekrete eder.
Ortalama bir diyetle beslenen bir insanda kc yaklaşık olarak
500-1000 ml safra üretir.
Safra kesesinin fonksiyonu safra konsantre etmek ve
depolamaktır.
Duodenum mukozasının, özellikle yağ asitleri ile temasa gelmesi
ile salgıladığı CCK (Kolesistokinin) safra kesesi kontraksiyonuna
yol açarak safranın koledok geçmesini sağlar. Bu arada
resiprokal olarak oddi sfinkteri gevşer.
Safra sekresyonu bir hormon olan sekretin ile sağlanırken
N.Vagus hem safra sekresyonunu hem de safra kesesini
kontraksiyonunu stimüle eder.
 Primer Safra asitleri (Chenodeoxycholic asit ve Cholic asit)
karaciğerde kolesteroldan sentez edilir.
 Bunların suda eriyebilir hale gelmeleri için Glycine ve
Taurine ile birleşmeleri gerekir. Oluşan Gylcoholic ve
Tourocholic asit de Na ve K safra tuzlarını meydana
getirirler. Barsakta ise bakteriyel etki ile Deoxycholic ve
Lithocolic asit gibi sekonder safra asitleri oluşur. Bunlar
kalın barsakta emilip tekrar kc’e giderler. Konjuge edilip
tekrar safra içine atılırlar. Sonuçta safra asit havuzunun % 95
i tekrar absorbe edilir ve portal venöz sistemle karaciğere
geri döner. Bu durum enterohepatik sirkülasyon olarak
adlandırılır. Dışkı ile % 5 i atılır.
 Safra tuzları distal ileuma ulaştığında bunu % 95’ i reabsorbe
edilir, karaciğere gelir ve yeniden bilier sisteme verilir.
Enterohepatik dolaşım adı verilen bu yol ile 2-4 gr gibi
küçük miktardaki safra tuzları günde 6-12 kere yeniden
sirküle edilmektedir. Eğer safra barsağa akamaz ise alınan yağ
miktarının %25’ i gaita ile atılır. Ayrıca yağda eriyen vitamin
absorbsiyonu bozulur.
SAFRA KESESİ VE YOLLARI HASTALIKLARINDA TANI
YÖNTEMLERİ
 Direkt karın grafisi:
 Safra taşlarının %15-20’ si yeterli Ca++ içerdiğinden sağ




üst kadranda radyoopasite şeklinde tespit edilebilirler.
Porselen safra kesesi (tüm duvar kalsifiye) tespit edilebilir.
Amfizematöz kolesistitte kese duvarında ve lümende gaz
saptanabilir.
Akut kolesistitte komşu barsak anslarında hava-sıvı seviyesi
gözlenebilir. (sentinal loop)
Yine direkt karın grafisinde biliyer sistemde gaz gözlenmesi
durumunda bilioenterikfistül veya daha önce yapılan
bilioenterik anastomoz akla gelmelidir.
Oral kolesistografi:
 Yağda eriyen iyotlar kontrast maddeler (biloptin)




kullanılır.
1 gece evvel yemek ile beraber alınır. Ertesi sabah sağ üst
kadranı içeren direk karın grafisi çekilir.
Kontrast madde barsakta emilir karaciğerde albumin ile
bağlanır ve safra ile atılır.
Sistik kanal açık ise kese dolarak görünür hale gelir. Kese
içinde negatif gölgeler halinde taşlar görülür. Safra kesesi
görülmez ise tıkalı duktus sistikus , ilacın alınmaması,
ilacın kusulması, diyare, melabsorbsiyon vs. akla
gelmelidir.
Serum bilirubin düzeyi 3,5-4 gr/dl  olduğunda bu
yöntem kullanılmamalıdır
İntravenöz kolanjiografi:
 Biligrafin gibi iyotlu kontrast maddenin IV olarak
verilmesini takiben belirli zaman aralıkları ile seri filmler
alınarak yapılır. Karaciğer , kontrast maddeyi alır ve safra
ile itrah eder. Bu nedenle karaciğer fonksiyonları bozuk
bilirubin düzeyi 4 gr/dl olduğu durumlarda
görüntüleme imkansızdır. IV kolanjiografi yapıldığında
koledok kanalı görüntülenir, buna karşı safra kesesi
dolmaz ise bu görüntü “ akut kolesitit” düşündürür.
Ultrasonografi:
 Noninvazif




olması, yaygın olması, sarılıklı hastalarda
kullanılabilmesi, hem intra hem de extrahepatik safra yollarını
göstermesi, diğer yöntemlere göre üstünlükleridir.
Safra taşları bir ekodansite ve hemen bunun arkasında gözlenen
bir akustik gölge ile kolayca tanınır.
Akut kolesistitte taşın saptanmasının yanında safra kesesi
duvarının kalınlığının 3 mm den  olması önemli bir bulgudur.
Ultrasonografik olarak murphy (+) olur. Perikolesistik mayi
saptanabilir. Bu durumda perforasyon ve abseden şüphelenir.
Safra kesesi ampiyeminde kese içerisinde internal ekolar
saptanır.
İntrahepatik safra yollarında genişleme, koledok kanalı
genişlemesi (iç çapının 6 mm den  olması) , koledok taşları
gösterilebilir.
Bilgisayarlı tomografi:
 Ultrasonografiye göre daha az kullanılır. (radyasyon riski ,
pahalı oluşu) intrahepatik ve extrahepatik safra yolu
genişlemelerini ultrasonografiye yakın doğrulukta gösterir.
Koledok kanalının genişliğinin 9 mm  olması patolojik
kabul edilir.
Kolesintigrafi
 Bu yöntem 99 Tc ile işaretlenmiş HIDA (dimetyl-acetonilida-
iminoasetik asit)’ nın IV verilmesinden sonra KC ve safra
yollarının gamma kamerası ile gösterilmesi esasına dayanır.
Safra kesesi 2 saat içinde görülmez ise akut kolesistit’ i işaret
eder. Sarılıklı hastalarda başarılı değildir. Bilyer sistem
tıkanmalarını erkenden gösterir , ayrıca bilyoenterik
anastomoz yapılmışsa değerlendirmede faydalı olur.
Perkütan transhepatik kolanjiografi (PTK )
 Tıkanma sarılıklarında özellikle serum bilirubin düzeyinin 4
mg/dl  olan olgularda uygulanan etkin yöntemdir. Daha
önce US ile intarahepatik safra yollarının geniş olduğu tespit
edilir. Bu kanallara perkütan girilerek kontrast madde verilir.
Bütün bilyer ağaç görüntülenir. Safra yolları içindeki taşlar
dolma defekti, pankreas başı karsinomu ise “ fare kuyruğu”
görünümü şeklinde görülür
Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi
(ERCP)
 Yandan görüşlü fiber optik bir endoskop ile vater papillası
kanüle edilerek bilyer sisteme retrograd konrast madde
verilir. Bu şekilde bilyer sistem ve pankreatik kanal
görüntülenebilir. Tıkanma sarılığında tanı değeri yüksektir.
SAFRA TAŞLARI
SAFRA TAŞLARI VE SONUÇLARI
 3 tiptir.
 1- Saf kolesterol taşı
 2- Pigment taşı (kalsiyum bilirubinat)
 3- Mikst taşları
*****Saf kolestol taşı % 10, pigment taşı %25 görülür. En
sık mikst taş görülür.
Predispozan Faktörler
 Gebelik
 Şişmanlık
 Östrojen alımı
 Oral kontraseptifler
 Bileteral trunkal vagotomi
 Yaş (˂ 40)
 Hızlı kilo kaybı
 Kronik hemoliz
 TPN
 Siroz
 DM
 Chron
Safra taşlarının sonuçları
 Asemptomatik
 Bilyer kolik
 Akut kolesistit
 Kronik kolesistit
 Mukosel
 Koledokolithiazis
 Safra taşı ileusu
 Safra kesesi karsinomu
 CALLOT ÜÇGENİ:
 HEPATOSİSTİK ÜÇGEN:
 A. Sistika,D.sistikus ve Ana
 D. Sistikus, Karaciğerin alt
safra kanalı
 arasında kalan bölgedir
kenarı ve Ana safra kanalı
arasında kalan bölgedir
ODDİ SFİNKTERİ (BOYDEN SFİNKTERİ)
Koledok ampulla vateriden geçerken etrafını
sarar ve safra akımını kontrol eder
AKUT KOLESİSTİT
 %85-90 kolelithiazisle beraberdir.
 Büyük çoğunlukla neden ; safra kesesi boynunun veya duktus
sistikusun taş ile tıkanmasıdır. Taşın mukozaya yaptığı direkt
bası veya duktus sistikus tıkanıklığı iskemi, ülserasyon , ödem
, venöz dönüş bozulması oluşturur. Sonuçta yaygın
inflamasyona neden olur.
Klinik belirtiler
 30-80 yaş arası kadınlarda sıktır.
 % 80 kronik kolesistit öyküsü vardır.
 Biliyer kolik atağı olarak başlar. Ancak biliyer koliğin aksine




ağrı geçmez ve devam eder.
Ateş, bulantı, kusma
sağ üst kadranda hassasiyet, rebound.
Murphy (+). (Derin palpasyonla inspirasyonun durması)
Hidrops safra kesesi.
 Hafif –orta lökositoz(12000-15000 hücre/mm3)
 Yüksek lökositoz; perforasyon, apse, gangrenöz gibi
durumları akla getirir.
Ayrıcı tanı
 P.Ulcus perforasyonu
 MI
 Hiatal herni
 Pankreatit
 Sağ alt lob pnömozisi
 Apandisit
 Hepatit
 Herpes zoster
Tanı
 US ilk başvurulacak yöntemdir.
 Ek tanı gerekiyorsa HIDA sintigrafi yapılabilir.
 BK 
 Amilaz %13, AST %40, Bil %30-45 , ALP %23 vakada
artabilir
Tedavi
 Semptomlar başladıktan ilk 72 saat içinde gelmişse
hemen cerrahi yapılır. Bu dönemden sonra gelmişse
intraabdominal organlardan meydana gelen yapışıklıklar
nedeni ile morbiditeyi arttırmamak için medikal tedavi
uygulanır. Şayet beyaz küre sayısı düşmüyor, fizik
muayene bulguları gerilemiyorsa , ateş devam ediyorsa
mecburen cerrahi tedavi uygulanır, medikal tedavi ile
bulgular geriliyorsa 4-6 hafta sonra, elektif
kolesistektomi uygulanır
 Ayrıca hastanın yandaş hasat.(kalp yetmezliği, akut akciğer
enfeksiyonu vs.) varsa yine medikal tedavi denenir. Cerrahi,
cevap alınamayan olgularda yapılır. Şayet akut kolesistit +
DM mevcutsa perforasyon riski fazla olduğunda cerrahi
tedavi uygulanır.
Akut Kolesistitte Uygulanan Tıbbi
Tedavi :
 IV beslenme
 N/G tüp takılması (kusma varsa)
 Analjezik (meperidine)
 Antibiyotik (2. ve 3. kuşak sefalosporin )
 Hastanın periyodik muayenesi
 Kolesistektomi
-AÇIK
-LAPARASKOPİK
Laparaskopik Kolesistektominin
Avantajları
 Az ağrı
 Kücük insizyon
 Daha kozmetik sonuçlar
 Hastanede kalış süresi daha az
 Tam aktiviteye erken dönüş
 Düşük maliyet
Laparaskopik Kolesistektominin dezavantajları
 Derinlik algılamasının olmayışı
 Görüntünün kamera operatörünce kontrolü
 Kanama kontrolü daha zor
 Dokunma duyusu azalmış
 CO2 insüflasyonuna bağlı muhtemel komplikasyonlar
 Yapışıklık ve iltihap uygulamayı kısıtlar
 Safra yolu yaralanmalarında hafif artış
KRONİK KOLESİSTİT
 Hastalar orta derecede ara ara gelen sağ üst kadran ağrısı ile
beraber bulantı ve kusmadan yakınırlar.
 Ağrı sırta skapüler bölgeye yayılabilir. Yağlı gıdalar şikayeti
arttırabilir.
 Tanı US ile konur.
 Tedavi kolesistektomidir. %95 semptomları düzelir
AKALKÜLOZ KOLESİTİT
 Taş olmadan gelişen akut ve kronik kolesistittir. Akut





formasyon, yanık, sepsis, travma, kollagen vasküler
hastalıklarla olur. Kronik durum bilyer diskinezi olarak
adlandırılır. Bunlar:
Kıvrımlı safra kesesi ve fibrozisi
Sistik arter trombozu
Dehidratasyon
Uzun süren açlık
Sepsis
KOLESİTİT KOMPLİKASYONLARI
 Amfizematöz kolesitit
Akut kolesistitin % 1’i
Gaz üreten mikroorganizmaların sekonder invazyonu
sonucu olur ( en sık clostridium perfiringes)
ADBG gaz gölgesi görülür.
% 75 erkeklerde görülür
Daha çok diabetiklerde olur.
Tedavi acil kolesistektomidir.
 Gangrenöz kolesitit
 Perfore safra kesesi
 Bilioenterik fistül (en sık duodenum)
 Safra taşı ileusu (en sık ileumda):
ADBG; safra yollarında hava varlığı
tedavide laparatomi + enterolitotomi
*** Başka bir problemi olmayan uygun vakalarda
kolesistektomi ve internal fistülün kesin tedavisi aynı
seansta yapılabilir.
 Perikolesistik abse
AKUT TAŞSIZ KOLESİSTİT
 Akut kolesistit vakalarının %4-8’ini oluştururlar.
 Ciddi travma
 Yanık
 Büyük operasyonlar
 Sepsis
 Sık kan transfüzyonu
 Uzun süreli parenteral beslenme
 % 50 belli bir neden yok
*** gangren ve perforasyon daha sık
*** klinik belirtileri, laboratuvar ve tedavi akut kolesistit ile aynıdır.
POST KOLESİTEKTOMİ SENDROMU
Kolesistektomi yapıldıktan sonra hastanın ameliyattan
önce varolan şikayetleri devam ediyorsa
postkolesistektomik sendromdan söz edilir.
 I- EKSTRABİLİYER




NEDENLERİ
Hiatal herni
Peptik ülser Pankreatit
İrritabl kolon
Gıda intoleransı
 2-BİLİYER NEDENLERİ
 Koledokolithiazis
 Oddi stenozu
 Biliyer stenoz
 Uzun duktus sistikus
sendromu
KOLEDOKOLİTHİAZİS
 Safra kesesinde taş bulunan insanların %10-12’ inde
koledok kanalında da taş bulunur.
 Bu taşların bir çoğu safra kesesinde oluştuktan sonra
koledok kanalına geçer (sekonder koledok taşı). Koledok
kanalında oluşan “ Primer koledok taşları” oldukça
nadirdir.
 Kolesistektomi yapılmış hastada ilk iki yıl içinde
koledokta saptanan taşlar, ameliyat esnasında gözden
kaçmış sekonder taş olarak , 2 yıldan sonraki taşlar ise
primer koledok taşı olarak kabul edilir.
 Sekonder koledok taşlarından farklı olarak primer taşlar
Bilirubin (Ca ve Na Bilirubinat) taşlardır. Primer taşların
oluşumunda E coli ‘ nin kolonizasyonu yol açar.
E.Colinin çıkardığı beta-glukoronidaz, direk bilirubini
indirekt bilirubine çevirir, bu da suda erimediği için
bilirubin taşları oluşturur. Sarı-kahverengi kolay
parçalanan taşlar şeklindedir.
 Koledok taşları ayrıca parazitler, hemolitik anemiler ,
koledok kistleri vb. neden olabilir.
 Koledok kanalı uzun süreli tıkalı kalırsa genişler. 10 mm
 geniş kabul edilir.
 Koledok kanalı içindeki taşlar bilyer koliğe, sarılığa ve
bazen pankreatit’ e yol açar.
 Taşa bağlı koledok tıkanmaları taşın yer değiştirmesi ile
zaman zaman açılmalar gösterir.
 Koledok kanalının taş ile bir süre tıkalı kalması halinde,
enfeksiyon eklenmesi ile titreme ile yükselen ateş , ağrı,
sarılıktan oluşan bir klinik tablo ortaya çıkar. (Chorcot
triadı).
Laboratuar
 Bil , direk bilirubin 
 Serum ALP  tipiktir.
 Lökositoz
 Pankreatit gelişen vakalarda serum amilaz .
 Kesin tanı için ERCP, yapılmadığı takdirde PTK yapılır.
 USG: Taş gösterilebilir. İntrahepatik ve ekstrahepatik
safra yolu genişlemeleri gösterilebilir. BT yapılabilir
 Koledok kanalında taş saptandığında endoskopik yolla yada






laparatomi yaparak çıkarılması gerekir. Laparatomide ameliyat
öncesinde taş saptanmadığı zaman şu durumlar görüldüğünde
koledokotomi yaparak, koledok içini gözlemlemek gerekir.
Ameliyat esnasında taş palpe edilirse.
Kledok kanalının genişliği 10 mm ise
Hastanın hikayesinde sarılık bulunması halinde
Kolonjit atakları bulunması halinde
Safra kesesi içinde multıpl küçük taşların varlığında
Safra taşı pankreatiti mevcudiyetinde
 Laparatomi esnasında koledoktan taşlar çıkarılır. Koledok çok
geniş değilse, ampulla vateriden 3 mm lik Bakes dilatastörü
rahat geçiyorsa koledok kanalı T- tüp üzerinden kapatılır.
Buna karşılık koledok kanalı geniş, içinde çok sayıda küçük
taşlar varsa koledokoduodenostomi yapılır.
Safra taşlarının cerrahi olmayan
yöntemler ile tedavisi
 Safra taşlarının eritilmesi:
1- Safra asitleri (koledoksikolik asit, urseoleoksikolik asit vs.)
**** en az bir yıllık tedavi gerekir. Bırakıldıktan sonra 1-3
hafta içinde taş tekrar teşekkül eder.
2- Perkütan olarak safra kesesi içine melyterbutyl ether
verilebilir.
Şok dalgaları ile litotripsi (ES WL= Extrocorporal shockwawe lithotripi) kullanım alanı bulamamıştır.
Peroperatuar Kolanjiografi
Endikasyonları
 Sarılık öyküsü bulunması
 Sarılık varlığı
 Sistik kanalın geniş ve safra kesesi içinde multıpl küçük
taşların varlığı
 Akut pankreatit varlığı
 Serum ALP  olması
AKUT KOLANJİT
 Safra yollarının akut bakteriyel veya parazitik
infeksiyonudur. 2 önemli faktör rol oynar.
 1- İnfekte olmuş safra
 2- Bilyer obstrüksiyon.
Bilyer obstrüksiyon sonucu safra kanalı içinde basınç  ,
infekte safra içindeki bakteriler hepatik ven ve
perihepatik lenfatiklere geçer, sonuçta bakteriyemi ve
kolanjit atakları olur.
Etyoloji
 Koledok taşları
 Koledokun benign darlıkları
 Koledoğun malign darlıkları
 Bilio- enterik anastomozlar
 Iatrojenik ERCP, stent yerleştirme
Klinik
 Charcot triadı; titremeyle yükselen ateş, sarılık, sağ üst
kadranda ağrı.
 Şiddetli formu olan “ akut toksik kolanjitte”
hipotansiyon/şok bulguları ve MSS depresyonuda
eklenmiştir (REYNOULD PENTATI)
 Kan kültürleride E.coli, enterobakter, streptokok, klebsiella
üretilir
Laboratuar
 Lökositoz ,
 Bilirubin ,
 ALP ,
 transaminazlar 
***USG: safra kanalında genişleme
***PTK ve ERCP: Safra kanalındaki tıkanıklığın yerini ve nedenini
belirler.
Tedavi
 Konservatif yaklaşım ;
1. Sıvı- elektrobit tedavisi,
2. antibiyotik,
3. dekompresyon (ERCP,PTK).
***Başarılı olunamıyorsa lapartomi yapılır. Koledokotomi+ T
tüp drenajı yapılır
Mirizzi Sendromu

Sistik kanal veya safra kesesi boyuna oturmuş taşın
komşu koledok kanalına yapmış olduğu basıdır. 2 tipi
vardır.
Tip I: Fistülsüz basit tip
Tip II: Kolesisto-koledokkal fistüllü tip
 ERCP yapılmamışsa tanı koymak güçtür US yapılabilir.
Tedavi cerrahidir. Nazobilier stent yerleştirilebilir.
Bunun klavuzluğunda ameliyat yapılabilir.
(Kolesistektomi + T tüp drenajı)
SAFRA KESESİ KANSERİ
 %70 ‘i safra taşı ile beraberdir.





%15-20 ise porselen safra kesesi ile ilişkilidir.
İleri yaşlarda görülür.
Kadınlarda daha fazladır. (3 kat)
5 yıllık yaşam % 5 civarındadır.
Yaklaşık % 90’nında safra taşı vardır. Ancak safra taşı hastalarının 20
yılda kanser gelişme riskleri genel populasyon için % 0,5, yüksek risk
grupları için % 1,5’dir.
 %90 Adenokanser , %10 Skuamoz karsinomdur.
 Safra kesesinin lenfatik drenajı önce sistik kanal lenf bezi ile koledok
kanalı boyunca lenf bezlerine oradan pankreatikoduodenal lenf bezleri
ile paraaortik lenf nodlarına doğru olur.
 venöz drenaj genellikle KC segment IV-V’e dökülürler.
 Semptomlar başlangıçta kronik taşlı kolesistitten ayrılmaz , ağrı, kilo
kaybı, bulantı- kusma sıktır. Safa yolları invazyonu olunca sarılık
olur. Muhtemelen unrezektabl oluğunu gösterir. Bazı vakalarda kitle
palpe edilebilir.
 En iyi tanı yöntemi US’dir. ERCP ve PTK yapılabilir. Vakaların büyük
çoğunluğunda tanı konulduğunda unrezektabl ‘dır.
 T1: Kolesistektomi
 T2: Kolesistektomi+kc segment 4b+5 rezeksiyonu. Ayrıca; sistik
kanal,
perikoledokal,portal,
sağ
çöliyak
ve
posterior
pankreatikoduodenal lenf nodu diseksiyonu
 T3 ve T4 (serozayı aşmış ve uzak organ metastazı):
Eğer peritoneal ve nodal tutulum yoksa genişletilmiş sağ
hepatektomi(segment 4,5,6,7,8) ve tümör eksizyonu
SAFRA YOLLARI KANSERİ

Primer ekstrahepatik safra yolları kanseri oldukça nadir
görülür.
 Genelde yavaş büyüyen tümör karaciğer parankimi ,
hepatik pedikülü ve çevre vasküler yapıların erkenden
invaze eder.
 Sıklıkla multifokal olan bu tümörler ancak geç devrelerde
uzak metastaz yapar.
 Yapmış olduğu ilerleyici biliyer obstrüksiyon kolanjit ,
sepsis, siroz ve karaciğer yetmezliği ile sonuçlanır
Longmire sınıflaması
Üst 1/3 %58
b) orta 1/3 %17
c) alt 1/3 %18
d) diffüz %7 olarak yerleşir.
a)
Klinik
 Ağrısız sarılık (en sık başvuru şekli)
 kaşıntı
 iştahsızlık, kilo kaybı
 kolanjit atakları (%10)
 akut kolesistit
 portal hipertansiyon
 karaciğer yetmezliği
Tanı
 US
 BT
 ERCP
 PTK
 MR
 Çölyak Anjiografi
Tedavi

Preoperatif hazırlamak için perkütan biliyer drenaj, sıvıelektrolit tedavisi, renal yetmezlik tedavisi, nutrisyonel
destek, K vit yapılmalıdır. Uygulanacak tedavi lokalizasyona
bağlıdır
 Alt
1/3 lezyonlarda radikal pankreatikoduodenoktomi (Whipple)
yapılır.
 Orta ve üst 1/3 tm lerde ancak %10’ unda tedavi
uygulanabilmektedir. Orta 1/3 koledokta ise hepatik bifurkasiyondan
aşağıda pankreasa kadar çıkarılır. Roux-En Y hepatikojejunostomi
yapılır. Opere edilemeyen vakalarda palyatif işlemler yapılır. Perkütan
veya endoskopik olarak tümörün içinden geçen stent yerleştirilebilir.
Karaciğer sol lobu insize edilerek sol hepatik safra kanalı anastomoz
yapılabilir. Palyatif tedavi sonrası ortalama 1 yıl yaşarlar
NOT: Hepatik duktusların birleşim yerini tutulduğu safra yolu kanserine
KLATSKİN TÜMÖRÜ adı verilir

Documentos relacionados

Bu sayfayı yazdırmak için tıklayın

Bu sayfayı yazdırmak için tıklayın şikayete yol açmadan bağırsağa düşmekle beraber önemli bir bölümü

Leia mais

KARACA Y , DEMİR O, KAYA T , SADIÇ S , KURALAY E Stenosis of

KARACA Y , DEMİR O, KAYA T , SADIÇ S , KURALAY E Stenosis of RESİM 1: A. İki yıl önce sağ karotis arter endarterektomisi uygulanan hastanın manyetik rezonans (MR) anjiyografisinde sol karotis arter proksimalinde %80 darlık ve internal karotis arterde ciddi k...

Leia mais

348548 PHYSIOGEL A.I. FLUIDO 200 ML 21,80 € A5 305198

348548 PHYSIOGEL A.I. FLUIDO 200 ML 21,80 € A5 305198 PHYSIOGEL A.I. FLUIDO 200 ML PHYSIOGEL A.I. PROTECT 50 ML PHYSIOGEL A.I. PROTECT 50 ML PHYSIOGEL A.I.CREMA HIPOALE 50 PHYSIOGEL A.I.PROTECT 50 ML PHYSIOGEL AI FLUIDO 200 ML PHYSIOGEL CHAMPU SUAVE 2...

Leia mais

Makale PDF - Güncel Gastroenteroloji

Makale PDF - Güncel Gastroenteroloji Açlık kese hacminin yağlı yemekten yarım saat sonra en az %50 azalması beklenir. Bu bize safra kesesinin boşalma fonksiyonu hakkında fikir verir.

Leia mais